Geçtiğimiz hafta Suriye’nin kıyı şeridinde yüzlerce kişinin öldürülmesinin ardından, yerel halk yaygın adalet çağrılarının ülkenin yeni hükümetine istikrar sağlama şansı verebileceğini söylüyor. Öte yandan uzmanlar, ülkedeki insani krizin devam eden güvensizliği beslediğini söylüyor.
Suriye’nin kıyı şehirlerinden Cebele’de yaşayan Bassam Mahna, Cuma sabahı iki oğluyla birlikte evindeyken silahlı kişilerin evine baskın düzenlediğini söyledi.
Mahna, yaşadıklarını,"Evlerimizi boşaltmayı reddettik. Ailem, kuzenim ve ben vardık. Eve girdiler ve kuzenimi ve diğer iki aileyi öldürdüler. Evimize baskın düzenlediler ve bizi başımızı kesmekle tehdit ettiler. Her şeyi yağmaladılar, paramızı ve arabalarımızı aldılar" sözleriyle anlattı.
Geçtiğimiz hafta Suriye'nin kıyı kesiminde yüzlerce kişi öldürüldü. Bazı kuruluşlar, ölü sayısının 1400’den fazla olduğunu söylüyor.
Analistler, bu eylemlerin Aralık ayı başında devrilen Esat rejiminin ihlallerine karşı intikam amaçlı olduğunu söylüyor.
Öldürülenlerin çoğu, Esat ailesinin de mensubu olduğu Alevilik mezhebindendi. Ancak, Esat ailesiyle aynı mezhebe üye olmaları öldürülenlerin, eski rejimin suçlarını işledikleri anlamına gelmiyor.
Analistler, çatışmanın başlangıçta geçmişte toplu ölümler gerçekleştiren Esat yanlısı saldırganlar tarafından kışkırtıldığını söylüyor.
Washington merkezli bir araştırma kuruluşu olan Ortadoğu Enstitüsü'ndeki (MEI) Suriye Girişimi'nin yöneticisi Charles Lister, "Bence 8 Aralık'ta kaynayan bir kazanın kapağı oldukça şaşırtıcı bir şekilde kapatıldı ve aslında tüm bu kötü duyguları ve içgüdüleri tetikleyen bir şeyin bu kadar uzun sürmesi şaşırtıcı" yorumunu yaptı.
Lister, Aleviler’in de aralarında bulunduğu azınlık liderlerinin, geçiş hükümetinden adaleti sağlamasını istediğini söylüyor.
Saldırılardan bu yana binlerce kişi, Moskova'nın eski rejimle müttefik olması nedeniyle birçok Alevi tarafından hala bir koruyucu olarak görülen Rusya'ya ait bir üste saklanıyor. Ancak bölge liderleri bölgede durumun iyiye gittiğini söylüyor.
Cebele bölge yöneticisi Amcad el-Sultan, “Güvenlik güçlerinin gelişi ve silahlı grupların çekilmesiyle güvenlik durumu çok daha iyi hale geldi” diyor.
Ancak MEI’dan Lister, Suriye'deki insani krizin derinleşmeye devam ettiğini ve yaygın yoksulluğun güvensizliği körüklediğini belirtiyor.
Lister, "Sanırım insanlar, Esat'ın geçen yıl Aralık ayında iktidarda olduğu dönemde yaşanan insani krizin, 14 yıl sonra Suriye'de hiç olmadığı kadar kötü olduğunu unutuyor. Ancak bu durum Esat'ın gidişinden bu yana daha da kötüleşmeye devam etti" ifadelerini kullanıyor.
Lister, hükümetin maaşları ödeyebilmesi ve ülkeyi istikrara kavuşturacak insani yardımları sağlayabilmesi için uluslararası ekonomik yaptırımların kaldırılmaya devam etmesi gerektiğini söylüyor.
Cebele sakini Mahna da Lister ile aynı fikirde. Mahna, kalıcı barışın ancak ekonomik büyümeyle gerçekleşeceğini söylüyor.
Bassam Mahna, "Suriye'nin geleceği için barışçı bir çözüm en iyisi ancak bunun halk için finansal bir çözümle birlikte gelmesi gerekir" diyor.
Suriye'nin geçiş dönemi cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, hükümetinin son şiddet olaylarının tüm faillerini, bazıları kendi destekçileri olsa bile, cezalandıracağını söyledi.
Forum