2003 yılında, Irak’ın işgalinin ardından, bölgesel Irak yönetimi ile çalışan McGurk, 2008 ‘deki seçimden sonra Bush yönetiminden Obama yönetimine transfer olan nadir isimlerdendi… Ve şimdi de Ortadoğu uzmanı McGurk, üçüncü kez bir Amerikan Başkanı’nın yakın çalışma ekibi içinde.
2015 yılından bu yana IŞİD Özel Temsilciliği görevini yürüten McGurk, Amerikan medya platformu The Atlantic tarafından Washington’da düzenlenen bir forumda, IŞİD’in arkasında küresel işbirliği olduğunu dile getirdi. McGurk, örgütün birçok uluslararası bağlantısı olduğunu ama onları fiziksel olarak yenebilmek için iki önemli başkenti yani Rakka ve Musul’u ele geçirmek gerektiğini söyledi.
Rakka’nın önemine vurgu yapan McGurk, kentin IŞİD’in yönetim başkenti olduğunu, liderlerinin orada olduğunu hatırlattı. Dış operasyon kararlarının da oradan verildiğini dile getiren McGurk,
“Rakka’da oturup diğer ülkelere yapacakları eylemleri planlıyor ve emir veriyorlar. Örneğin Berlin’deki kamyonlu saldırı ya da Brüksel, Paris’teki saldırılar. Bunlarla 11 Eylül etkisi yaratmayı hedefliyorlar. Rakka’da mücadele zor çünkü Irak gibi yönetimle işbirliği yok. Ordu ile çalışmıyoruz. Yerel aktörlerle çalışıyoruz. Trump yönetimi önceliğinin IŞİD’i yenmek olduğunu açıkça ortaya koydu ki bu da doğru yaklaşım. Şimdi yapılması gereken onlara bu esnekliği sağlamak’’ diye konuştu.
IŞİD ile mücadelenin en önemli unsurlarından birinin yabancı savaşçıların bölgeye ulaşmasını engellemek olduğunu söyleyen McGurk, “Türkiye’nin bu konuda attığı başarılı adımlara sıkça vurgu yapan Amerikan yönetimine göre örgütün bu silahı etkisiz hale getirilmeli’’ dedi.
Türk yetkililerle de yakından çalışan McGurk, Türkiye’nin hassasiyetlerinin farkında.
Son 2,5 yılda 20 kez Türkiye’yi ziyaret ettiğini söyleyen Brett McGurk, “Suriye’de de birçok kez bulundum. Orada dengeyi sağlamak çok zor. Aşırı derecede zor. Bölgede olağandışı bir gerilim var. Bunun için çok dikkatli olmalıyız. Türkiye’nin de çok haklı ciddi ulusal güvenlik endişeleri var. Türkiye bizim NATO müttefikimiz. Bunu aklımızdan çıkarmamalıyız. IŞİD’in Irak’ta kalmasına müsaade edemeyiz. Bu bizim için de bir tehdit unsuru. Bu dengeyi sağlamalıyız. Her gün bunun için çalışıyoruz ve bu yolda da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Bölgenin geleceğini birçok etken şekillendirecek. McGurk’e göre, izlenecek yollar konusunda çok dikkatli olunmalı.
“Eğer Esat’ın devrilmesi Suriye’de kaos yaratırsa, bu boşluk aşırılık yanlısı gruplar tarafından doldurulur. Amerikan güçlerini cepheye sürmek, IŞİD ile mücadelede doğru yaklaşım olmayabilir. Yerel güçleri etkili hale getirmeliyiz. IŞİD’in güçlenmesinin altında yatan sebeplerden biri de, örgütün eleman temininde yaşadığı kolaylık ve buna neden olan koşullar. Arap dünyasındaki gençlerde işsizlik oranı çok yüksek. Mesela Tunus. Belki de bu yüzden Suriye’ye giderek IŞİD’e katılanlar en fazla bu ülkeden. Bölgeyi her ziyaretimde ben de kendime bu soruyu soruyorum. Bölgedeki dini baskıları da biliyorum ama gençler için fırsatlar yaratmalısınız yoksa o boşluğu bu ideolojilerle doldururlar. Düşünsenize 16- 17 yaşındasınız ve size tarihi bir hareketin bir parçası olmanız vaat ediliyor. Eviniz, silahınız, arkadaşlarınız, sahip olduğunuz bir kadın var, sizi bunlarla yakalıyorlar. Bunların sadece propaganda olduğuna odaklanıyoruz ama gençlere hayatın anlamı olarak sunulan yaklaşım bu.” diyen McGurk, IŞİD’in tüm dünya için bir tehdit olduğunun da altını çizdi ve IŞİD, El Kaide’nin bir kolu. Bir bölünmenin sonucu. Bağdadi “Hilafet ilan etmeliyiz” derken El Kaide “Hayır bunu yapmayacağız” dedi. Bölünme burada başladı. Halifelik ilan eden IŞİD küresel bir fenomen oldu. IŞİD’i yenmek için fiziksel halifeliği de yenmek lazım. Ama IŞİD bir fenomen oldu ve ihtiyaç duyduğu uygun zemin var” diye ekledi.
ABD öncülüğündeki koalisyonun terör örgütüyle mücadelesi, Trump yönetiminde de hız kesmeden sürecek. Ve eğer tüm dünyada eylemler gerçekleştiren örgüt yenilgiye uğratılırsa, bu, Başkan Donald Trump’ın başarı hanesine büyük bir artı olarak yazılacak.